Elbette sağlık için şükretmeyi...Sahiden sağlığını az da olsa yitirmeden ne sağlık için dua ne de sağlık için şükretmek pek gelmiyor akla :(
Halbuki hepimiz biliyoruz ki;en kıymetli hazinemiz o.Ne para pul,ne mevkii,ne torpiller,ne şık kartvizitler ne de afilli kredi kartları hiçbir işe yaramıyor o söz konusu olduğunda...
Ben akşamları uyumadan önce sıklıkla yani yorgunluktan sızmadığım her vakit :) güzelce dua ve şükrederim o günün sağlıkla ve afiyetle tamamlanmış olmasına ama benim içinde durum aynı tabi ki özellikle sağlık sorunu yaşarsam en basit bir soğuk algınlığı dahi beni benden alır ve o muhteşem afiyetten yoksun bırakırsa daha bir anlarım kıymetini...
Hani dedim ya para pul bile işe yaramaz diye;diyenler çıkacaktır,paran olmasa doktor da yok ilaç da diye.Tamam onda hem fikiriz ama doktor doktor gezsen de kutu kutu ilaçları içsen de o ilaç kutularıyla birlikte satın alınamıyor sağlık :((Geçtiğimiz hafta hala kırıntılarını barındırdığım bir soğuk algınlığı tıbbi adıyla üst solunum yolu enfeksiyonu atlattım.İlaç sevmeyi hiç sevmeyen ben eğer bir peri çıkıp da şu kutuların hepsini iç iyi olacaksın dese kanacak ve hemencecik yutacak kadar tiksindim hastalık halinden :(
Atalarımızdan kalma nadide bir lafımız vardır ya "ağrın nerde ise canın da oradadır" demişler zamanında ve ne de doğru söylemişler.Hani hep rastlarız ya ayağı kırılan der ki üstüne basmak önemli el bile olsa daha iyi...eli kırılan der ki her iş elle yapılıyor ayak olsa bari sekersin...ama işin aslı öyle değil işte.Her uzuv birbirinden kıymetli birbirinden yegane...Can sağlığı mühim olan elbette ama ayak önemli,el önemli...Her uzvun önemli ama gel gör ki ben bu sefer öyle bir tecrübe ettim ki şükür halini...Halimden size de ibretlik çıkarmak farz oldu.
Herşey büyük nimetmiş ama hele ki ısırmak,çiğnemek,yutmak ne de büyük nimetlermiş meğer...Belki tüm organların,tüm sağlıklı hallerin için şükret dense bana,sayarım sayarım da bırakın ısırmanın çiğnemenin aklıma gelmesini belki o mucizevi dişler bile ya gelmez ya en son gelir aklıma...boğazdaki enfeksiyon fazlasıyla ateş yaptı ve tabi ki o halimi ancak antibiyotikler pakladı.Beraberinde dişetlerim komple şişti ve değil yemek yemek su içmek bile işkence haline geldi.Bunun sebebi yüksek ateşte olabilirmiş,antibiyotiklerin yan etkisi de :((Ama ben çokça şükrettim ısırmak,çiğnemek,yutmak ne de büyük nimetmiş diye iyice özümsedim.Aile dostumuz ve diş doktorumuzun önerdiği gargara derdime derman oldu sayılır ama şişlinlik azalmış olsa da sızısı devam ettiğinden halen sadece çorba ile beslenebiliyorum...ve kendimden geçtim yine,sürekli yatması gereken,sürekli sıvı ile beslenmesi gereken insanları düşünüyor ve onlar için dua ediyorum.
Son söz belli RABBİM DERMANSIZ DERT VERMESİN...HASTA OLANA ŞİFA,HASTASI OLANA SABIR NASİP EYLESİN İNŞALLAH...
oooo o enfeksiyon çok kötüdüürr, geçmiş olsun.
YanıtlaSilGeçmiş olsun Pınarım canım.. atasözlerimize her gün bir kez daha hayran kalıyorum; bunca nokta atışlı az ama öz söz ... ağrın nerdeyse canın orda değil mi.. Rabbim sağlık versin canım
YanıtlaSilgeçmişler olsun. O kadar şükrediyorum ki sağlık için bilemezsin...
YanıtlaSilcanım benim, tekrar geçmiş olsun...
YanıtlaSilama dediğin gibi bazen şükretmesini unutuyoruz, yada çoğunlukla kıymetini...
amin, çok güzel dilek...alışkanlık olmalı bu şükür işi. ben bir zamanlar dönüşüm oyununa gitmiştim. eğitmen (kolaylaştırıcı) bana her gün 30 şükür cümlesi kurmamı söylemişti. başta bulamadım, ama sonra iç organlarım dahil bütün bedenime şükretmeye başladım.
YanıtlaSilAllah şifa versin. kısa bir anektot
YanıtlaSiladama sormuşlar evin var mı var demiş o zaman bi sıfır koy, araban var mı, 0 zama bi 0 daha, işin, eşin, çocukların için bir sifir koy... peki sağlıklı mısı? eğer sağlıklıysan bi 1 koy o sıfırların en başına...