24 Mart 2012 Cumartesi

ne çok şey biriktirmişim içimde size yazacak :)

mailler ve mesajlarla gelen neredesin,niye yazmıyorsun yorumlarına canı gönülden katılıyorum ama öyle küçük aralar yakaladım ki blog alemine vakit ayırabilmek için,o zaman zarfında da blogger dostlarımı okuyup bir iki kelam etmeyi daha yakışır buldum.mesafelere aldırmayan bir dostluğumuz var şükür ki,mailler telefona düşünce acil bir ilgi ile ilk bakılanlar işle ilgili olanlar,sonra ise blog güncellemeleri:)yorum yazmaya vakit olmasa bile,hızla olsa bile ne haldesiniz diye merak ediyor ve okuyorum hemencecik...bazen kısa sohbetler içinde sizden bahseder buluyorum kendimi.başkalaları ile konuşurken bile acınıza,sevincinize ortak olduğumu hissediyorum ta derinden...arkadaşımın babası hasta,arkadaşımın oğlu okulda şöyle yapmış,arkadaşımın iki çocuğu birden aynı anda hasta olmuş,arkadaşım babasını kaybetmiş,arakadaşım taşınacakmış,arakadaşımın ayağı kırılmış diye öyle içli anlatıyorum ki demekki (yakın arkadaşlarım birbirini tanır,bilir yada karşılaşmıştır en azından benim vasıtamla) hangi arkadaşın diye soruyorlar hemen.blogger arkadaşım deyip bahsetmeye başlayınca itiraf etmek gerekirse biraz manasız baktıklarını farkediyorum ama bu deneyimlerle şunu anladım ki...bu alemin tadını içinde olanlar alıyor hakikaten.çünkü şükürler olsun ki birçok arkadaşa hatta dosta sahip olsam da burdaki dostluklarım da bana enerji veriyor,güç veriyor ve en önemlisi hayata karşı kırgınlıklarımı gideriyor.kilometrelerce uzaktan birbirine sıcak ve samimi bir dostluk sunan insanlar üzerimdeki tüm karamsarlığı alıp götürüyor.hala iyi insanlar,hala dostluk var,hala çıkarsız birbirini düşünen ve iyi dilekler sunanlar var diyor derin bir nefes alıyorum şükür baabında:)iyi ki varsınız diyeceğim söz öbekleri buraya varmışken.yazacaklarım bunlar değildi ama yazamadığım zaman zarfında bana gösterdiğiniz ilgiyi anımsayınca dizildi cümleler bu şekilde:)

   son iki ayı çok yorgun ama çok yoğun duygularla geçirdik.annem sağlığına kendi yöntemleri ile dikkat eden,şükür ki doktora ciddi gereksinimi hiç olmamış her daim dinç bir hatundur.rutin bir kontrol vesilesi ile safra kesesinde bol miktarda:) taş olduğunu öğrendi.bizler kadar doktorlarıda şaşırtmayı başardı.çünkü şimdiye kadar bu rahatsızlık sebebi ile olması gereken rahatsızlıkları şükür ki yaşamamıştı.birkaç doktorla daha görüştükten sonra acilen aldırdı safkesesini.ve hiç yorulmayan,susamayan,acıkmayan,uykusu gelmeyen,hasta olmayan annem sonunda bir göktaşı vasıtası ile dünyaya düşmediğini,normal bir insan olduğunu kanıtlamış oldu bize:))

...ve şubat başında okul arkadaşımı kaybettik.ani ve beklenmeyen bir haberdi:(5 şubat pazar günü eşimin telefonu çaldı.kimin aradığını gösterince gülümseyerek baktık birbirimize.bir süredir rahatsızdı görüşmelerimizi kronik kansızlık ve halsizlik yaşadığını belirten ifadelerle erteliyordu.bizi kabul etmiyor kendi de ilk fırsatta bize geleceklerinden bahsediyordu.o günün bugün olduğunu sandık ama aldığımız haberle yaşadığım şaşkınlığı günlerce atamadım üzerimden.naif bir insan geldi ve geçti hayatımızdan:( o kadar ki lösemi olduğunu öğrenmesine rağmen kimseyi üzmek istememiş ve hepimizden saklamış.daha çok üzüldüğümüz bir hakikat ama o narin bedende aynı zamanda narin bir kalp taşıdığını biliyor ve bu yükü eşiyle yalnız taşımaya nasıl cesaret ettiğine şaşıyorum.kendide,eşi de okul arkadaşımdı.öyle bir hal aldı ki beni;gidenin gidişine mi kalanın haline mi daha çok yanacağımı şaşırdım.Allah rahmet eylesin...onu tanımış olduğum için mutluyum.insanların duygularını ve nefsini törpülemesi gerektiğini ve bunun zor olmadığını yaşantısı ile belirten nadir insanlardandı.oralarda huzurlu olacağını umuyorum.çok temiz,naif ve hassas bir dostu yitirdik:(kalan dostlar sağolsun...bu vesile ile o tarifsiz acının yanında birlikteliğimizin güzelliğini gördük yine.acılı günde tek yürek olan şehirler arası mesafelere bile aldırmadan toplanıp gelen dostlarımızla gurur duydum.birkez daha hepimizin başı sağolsun:(



...sonrasında bloglardan bildiğimiz bir blogger anne yaktı içimizi.birçoğunuz biliyorsunuz Gamze Akbaş dan bahsediyorum.sesine sesimizi karıştırmak gerektiğine inandık.sanal alemin gücünden faydalanmaya çalıştık bütün bloggerlar tek ses oldu.bende sanal alemde fenomen olmuş facebook da bir grup kurup daha çok insana sesimizi duyurabileceğimizi düşündüm.Seninleyiz GAMZE dedim ve insanlar uzaktan gelen bir çığlığa öyle samimiyetle karşılık verdi ki.hızla çoğaldı grubu takip edenler ve ben çok istesemde herkese cevap veremez oldum.işte bu sırada Aylin,Göknur,Senem ve Banu destek oldular bana.harika bir ekip olduk.gecemiz,gündüzümüz birbirine karıştı ama sanıyorum birçok insana birebir diyolaglarla durumun ciddiyetini anlatmayı,neler yapılması gerektiğinden bahsetmeyi başardık.o kadar ki bi zaman sonra grupdaki herkes bize gerek kalmadan soru soran diğer bir üyeye yardımcı olacak kadar seferber oldu.gönül birliği oluştu.hala devam eden dostluklar edindik bizde,ne mutlu.Gamzenin nezlinde şifa bekleyen tüm hastalar için dualar edilir,hepsi için iyi dilekler paylaşılır oldu,bu hastalığı tecrübe edenler ve hala sıkıntısını yaşayanlar bir çatı altında dert ortakları buldu kendine.Gamzenin yüzü bir an gülse içimiz ısınıyor,her haberde birlikte heyecanlanıyoruz ama aslolan bütün Gamzeleri anlayabilecek kadar empati kurabilmek.Onada umutla bekleyen tüm hastalarada acil şifalar diliyorum bir kez daha...kaldı ki çok fazla yuvaya ateş düşer oldu bu hastalıktan sebep.daha bu hafta bir haber daha aldım.mahallemizde sevdiğimiz bir esnaf abimizin yine sevdiğimiz eşide aynı sebepten emin olup neticeye varmak için bir haftadır hastenelerde ama malesef kötü haberden ötesi var.çünkü geçtiğimiz yıllarda küçük yavrularını yine aynı hastalık sebebi ile yitirmişler.çok acılar çekip,çok çabalamışlar kendilerince ama kederden kurtulamamışlar.diyorki genç adam"dik durmak zorunda olduğumu biliyorum.eşim için,bizimle tüm acıları paylaşmış diğer oğlum için güçlü olmam gerektiğini biliyorum ama ben bu testlerin hepsinin niye yapıldığını,test sonuçlarında ne çıkarsa ne çıktığını,sürecin ne kadar zor olduğunu ve umut kadar umutsuzlukda olduğunu biliyorum.keşke bilmeseydim,keşke doktorların anlatabildiği kadarı olsaydı bu konudaki bilgim"diyor.ve üstüne söylenebilecek bütün söz öbeklerinin önünü kesiyor:(
..başka biri için üzülebilmek bir erdem sanılır ya değildir belkide,aslında bu vesile ile ne kadar küçük meseleleri büyütüp,dermanlı dertleri nasılda aşılmaz mevzuular olarak görüp dertten saydığımızı anlayabilmektir asıl erdem...Rabbim dermansız dertler vermesin ve sağlıkla sınamasın kimsenin yuvasını inşallah ama hayatta herşey bizler için,birimizin başına gelecek ama bana gelmesin diye düşünmekten ziyade benimde başıma gelebilir diye düşünebilmek büyütür bizide,gönlümüzüde,hayat gayemizide...ki her an yüzümüze çarpacak bir gerçek olarak bu ülke insanları bohçalarında taşıyor bu hastalığın ihtimalini o yüzden eğer daha gitmediyseniz lütfen vereceğiniz bir tüp kanın gün gelip hayat kurtaracağı gerçeğini es geçmeyin.gerekli bilgileri İstanbul Tıp Fakültesi nin ilgili sayfa sından ve şuradaki tanıtım filminden ve sorulardan edinebilirsiniz

...bu hüzünlü günleri atlatamadan huzura bulandı yuvamız.eşim ani bir program ve davetle ümreye gidip geldi.bu manevi ilaca ihtiyacı vardı.Rabbim dileyen herkese orada bulunmayı nasip etsin inşallah.dönüşünde cidden aşkla bahsetti orada hissettiklerinden.bense bu vesile ile ona ne kadar bağlandığımı birkez daha anladım.ulvi bir seyahat olduğunu bilsemde ayrı kalmanın hüznünden alamadım kendimi.dahası sen git şu filmleri izlerim,kitaplarımı bitiririm falan fistan diye gidince biraz kafa dinlerim nidalarında bulunmuş olsam da.keyifsizlikten birşey yapasım gelmedi ama son bir hafta evin ve odaların şeklini ve dekarasyonunu değiştirmeye verdim kendimi.yoğun bir iş haftasında akşamlarımı böyle bi faaliyete adadığım için kendimi ayrıca tebrik ediyorum:)eşiminde beğeneceğini umduğumdan bahsettiğimde bir iş arkadaşım muhakkak kızacak dedi.sonra ekledi "niye hırpaladın kendini,bi haftasonu birlikte yapardık.aaa bunlarıda mı kendin çektin.nasıl çektin,niye çektin" diye sayacak dedi.velhasıl birebir aynı cümleyi kurarak güldürdü beni:)

   ümre seyahati öncesinde ve sonrasında bizi ziyaret ederek evimize bereket getirenler,arayarak gönlümüzü ihya edenler,eşim yokken hal hatır sormaları sıklaştırıp bana yalnız olmadığımı hissettirenler iyi ki varsınız.hayat sizlerle güzel...sözün burasında özellikle belirtmek istiyorum.biz mümkün olduğunca iyi günde de kötü günde de yakınlarımızın ve eş,dostun yanında bulunmaya gayret ederiz.biliriz ki gönül ferahlığı ancak acıları paylaşmakla,sevinçli günlerde akıl sağlığıda ancak heyecanı paylaşmakla mümkündür:)bazen bize herkese mi yetişeceksiniz,orayada mı gideceksiniz,o işe de siz mi bakacaksınız gibi sitemlerde bulunan dostlarımız olur.(biliyorum onlarda bizim yorgunluğumuza üzülerek söylüyorlar ama hayat paylaşınca güzel:) )halbuki maalesef istediğimiz kadar kimseyi ziyaret edemez,arayamaz ve ilgilenemeyiz vakit darlığından...yinede böyle paylaşımlarda beklenen bir karşılık olmasa da aynı ilgi ve alakayı ihtiyaç duyduğunda görebilmek o yorgunlukların tümünü alıp götürüyor.dahası yaş ilerledikçe kayıplar arttıkça,geç kalma hissi kaplıyor ya insanı aman geç kalmayın aman ertelemeyin niyetlerinizi.ben hep ilk niyet en temiz niyettir diye düşünürüm.hatta delilik derecesinde ilk niyetim temizdir uygulamak gerekir diye takıntı yapmışlığım yağmur,çamurda gitmek istediğim yere yinede gitmişliğim vardır:)daha dün bahsi oldu da tekrar söyledim arkadaşıma.ilişkinin her türlüsü emek ister.ama nedense insanlar ikili ilişkilere daha çok emek verme gayretine düşer.büyüklere nasıl olsa gidilir,aramasamda akrabamya,görüşemesemde arkadaşımya diyerek bir çantada keklik muhabbeti ile kendince iç muhasebe yaparlar ama böyle değildir tabi ki...
yazının bu kısmına kadar gelme sabrı gösterdiyseniz eğer yüz bulup astarını istemek misali:)sizden bir rica da bulunabilir miyim?bugün,şu an bu ertelemeden bahsettiğimizde,eş dost akraba dediğimizde zihninizin size anımsattığı insanlardan üçünü arayın.hatta haftasonu gezisi yaparken kısacık bir zaman ayırıp ziyaret edebilirsinizde...ama benim şahsi ricam bir süredir ihmal ettiğiniz üç yakınınızı arayın.ben işten çıkınca kimleri arayacağımı düşündüm bile:) inanırmısınız anlık kararlar hayatın en güzel anılarını meydana getirir.o yüzden diyorum ya aklınıza ilk gelen üçünü arayın.sitemleri uzun süren biri de olsa,gevezeliği sever de olsa,hep kötü haberler verir de olsa,konuşmak sizi çok mutlu ediyor olmasada arayın.hayatı güzel kılan tevafuklar vardır.kimbilir o an sizin zihninizde belirirken belki de hakikaten bir ses duyup kendini iyi hissetmeye,vazgeçilmediğini bilmeye,düşünülmenin verdiği sıcak hisse ihtiyacı vardır...
  bahar sıcak yüzünü göstermeye başladı nihayet...güzel,keyifli ve huzurlu bir hafta sonunuz olsun...
(söz bu kadar ara verip de uzun yazmayacağım bir daha :P )

sevgilerle
Pınarpare

not:resimleri netten edindim.emeği geçenlerin emeğine sağlık...

7 yorum:

  1. Önce annene geçmiş olsun diyorum, çarçabuk ayağa kalkmasını diliyorum (belki de kalkmıştır bile). Arkadaşına çok üzüldüm, Allah rahmet eylesin, sizlere ve yakınlarına sabırlar diliyorum. Ayrı kaldığın sürece çok şey sığmış, eşinin umresini de Allah kabul etsin.
    Bunun dışında diyeceğim tek şey tüm hastalara şifa.
    Sevgiyle kal...

    YanıtlaSil
  2. okudum tüm uykusuzluğuma rağmen.. geçmiş olsun, başınız sağolsun, Allah kabul etsin diyor ve gidiyorum, çok yorgunum:)

    YanıtlaSil
  3. Cok gecmis olsun annene, acil sifalar dilerim ve inan arkadasina cok uzuldum bende mekani cennet olsun..

    YanıtlaSil
  4. Annecine geçmişler olsun, arkadaşınıza Allah rahmet eylesin.
    Gamze'nin de aranan donör bulunup sağlığına kavuşacağına gönülden inanıyorum.

    Sevgimle

    YanıtlaSil
  5. Çok geçmiş olsun bir an önce eski sağlığına kavuşsun anneciğin.
    Arkadaşına ne çok üzüldüm anlatamam:( Başın sağolsun. Ben de babamı lösemiden kaybettim:( Çok üzgünüm. Sabır diliyorum geride kalanlara.

    YanıtlaSil
  6. başınız sağolsun..
    offf.. çok üzüldüm.. söylenmeli mi söylenmemeli.. bilemiyorumm yaa...
    Allah rahmet eylesin...

    YanıtlaSil
  7. "blogger anneler birbirini izliyor, ben seni izlemeye aldım, bende seni bloguma beklerim"
    annene çok geçmiş olsun.. boşuna dememişler kadınlar güçlüdür ama anneler daha güçlü.. gamze anne de çok güçlü, o hem anne hemde bütün anneler olarak yanındayız..
    arkadaşın için çok üzüldüm.. sıra arkadaşını kaybetmek insanın yüreğine oturur bilirim, çok yakın bir zamanda bende yaşadım bunu.. allah geride kalanlara sabır versin..

    YanıtlaSil

"bâki kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş..."