günlerdir bağırılıyor ortalıkta...bilboardlar,cıngıllar,reklamlar...sağır sultan duydu,biliyor yani,ama gel gör ki hala orada burada birbirine nameler yaparak hatırlatmalar geçenlere rastlıyorum.işin acı tarafı hatırlatan taraflarda belli ki bahsettiğimiz klasik hediye ve klasik seni seviyorum a bile razı...önemli olan hem ele güne böyle acizce sevgi ispatlamak,hem de "bu diyardan gitmiyor,deveyide güdüyoruz işte" mantalitesine kendini kandırarak devam edebilmek için yeni sebeplere kavuşmaktır.
sevmek çok zor birşey mi ki...seviyormuş gibi yapmak daha zor değil mi...yoksa bizim bildiğimiz sevmekle diğerlerinin ki farklı mı...köşe başındaki marketin önünde buluştuğumuz her gün sevgililer günü benim için,cebinden çıkarıp gösterdiği her eti cin bisküvi:)) sevgililer günü hediyesinden güzel,yanındaki gülümseme reklamdaki slogan gibi paha biçilemez:)bu kadar kolayken sevmek muş gibi yapmak yormazmı insanı...bence muş gibi yapmaklar yorduğundan gücü kalmıyor insanların ne sevgiliyi hakikaten sevmeye ne de diğer insanları...fırında ekmek alıp bozuk parayı kasaya doğru fırlatıp ya da markette camları silen çocuğun suyunu devirip sanki deviren o değilmiş gibi tek kelime etmeden çekip giden,metroda arka koltuktaki ufaklık saçıyla oynarken dönüp bir gülümsemek yerine saçlarını savurup yana çeken,yaşlı bir teyzenin poşeti yırtılıp aldığı domatesler saçıldığında domatesin hemen yanına basan ama asla oralı olmayan,iş arkadaşı bir operasyon geçirip işe döndüğünde bir geçmiş olsun demeye gerek duymayan,komşusu ortalarda görünmeyince asla sıhhatinden meraklanmayan ve artık akrabaya,anaya,babaya bile hal hatır sormayı lütufdan sayan insanlarla birlikte yaşıyorken ne bekliyoruz ki...bırakalım da bari en azından muş gibi yapsınlar...öğretilebileceklere bile kapalıyken yürekler,sevmek öğretilebilir değil ki...muş gibi yapanlara bile muş gibi yapmamanız dileğiyle...birgün olurda sevgi! günü kutlanırsa işte o gününüz kutlu olsun...

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
"bâki kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş..."