24 Ocak 2011 Pazartesi

samimiyet seni nasıl saklamak gerek???

Geçtiğimiz hafta sonunu bütün planlardan arındırmıştım.Uzun zamandır görüşemediğimiz eski arkadaşlarla buluşacaktık."kesin geliyorum","çok özledim ne iyi olacak görüşmek","gelmeyenler ayıp eder"nidalarında bulunan hiç kimse gelmedi:))
"Gelemiyorum" yada "gelmeyeceğim" demek niçin o kadar zor geldi bilemiyorum ama birçoğunun bahanesi çok ama çok komikti ve sanki beraberinde yalaaaaaan diye altyazı geçiyor gibiydi...Ey samimiyet seni yitiriyoruz ama yitirdiğimizi çaktırmayacağız derken daha bir komik oluyor ve hepten çaktırıyoruz.Bende hala biraz varsın diye düşününce kendimi sevesim geliyor ama bu kez de peki ben seni nasıl saklayayım da beni altyazılı konuşanlara karıştırma diye düşünmeden edemiyorum.

Tabi ki tek samimiyetsizlik örneği bu değildi gelen arkadaşların bazısından da dilinden "canıııııımmmmm" diyen ama beraberinde altyazısı eksik olmayan nidalar duyuldu.Ve ben hala burada durmuş "ne gerek var ki onu anlamıyorum" diye düşünüp duruyorum.Sahiden ne gerek var?Niye,neden,niçin böyle davranıyorlar.Hani derler ya biz bizi biliriz diye,biliriz tabi hatta tabiri caizse biz birbirimizin ciğerini biliriz.Ama düşünün artık o kadar kaybediyorlar ki damarlarında akan samimiyeti artık kendilerini tanıyamadıkları için karşılarındakileri de ne zamandır ve ne kadar tanıdıklarını düşünemez oluyorlar.Bir an düşünseler bilecekler rol yapacakları değil,kendileri olacakları sorgulanmadan rahat davranacakları yerdeler.Eski dostların arasında...Kolay bulunmayacak bir rahatlığı elinin tersi ile itip maskelerin ardına sığınan arkadaşlarım için mi üzülmeliyim yoksa her geçen gün samimiyetin azaldığı ortamların artışı için ve insanların artık "maskesiz çıkmam abi"diye ortalarda salınarak gezmesi ile insan oluşumuzun değilde diplomalarımızın,kredi kartı limitlerimizin,evlerimizin,arabalarımızın önem kazandığı bir dünyada yaşadığımız için mi???Neyse ki henüz bütün arkadaşlar bu feci duruma düşmüş değil.Eskisi kadar hakiki,temiz ve şen sohbeti olan herkese özel olarak teşekkür ediyorum gönülden.Ama yine de gönlüm kırık...

Her türlü yarayı,bereyi,hastalığı kolay atlatıyorumda bu gönül kırıklığı beni birkaç gün hapseder...Gönlüm kırık...Lütfen bana bir yardım samimiyetten bende kalan kırıntıları pamuklara mı sarıp sarmalasam da saklasam...

2 yorum:

  1. Sen sahip çık çıkamayanların kaybıdır..
    Ve maalesef durum böyle sanırım kabullenmek gerekiyor..:/

    YanıtlaSil
  2. sen ne kadar kırılgansın ne kadar hassas .Sammiyet konusunda da çok çok haklısın ne diyeyim:(

    YanıtlaSil

"bâki kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş..."